Tarihimizin en büyük afetlerinden olan, 25 yıl önce Marmara Bölgesi’ni derinden sarsan 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde Seferihisar Kent Konseyi, Teos Acil Yardım ve Arama Kurtarma Derneği (Tayke) işbirliği Seferihisar Belediyesi katkıları ile bir panel düzenlendi.
Panele deprem bilimin önemli isimleri DEÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr Hasan Sözbilir, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç Dr Ergin Ulutaş, DEÜTP Halk Sağlığı ABD Öğretim Üyesi Prof.Dr.Alp Ergör konuşmacı olarak katıldı
Seferihisar Belediyesi katkıları ile Sığacık Yazarlar Evi’nde gerçekleşen programda deprem ile yaşam üzerine konuşuldu.
Jeoloji mühendisi Prof.Dr. Hasan Sözbilir konuşmasında İzmir’e dikkat çekti. “Herkes İstanbul depremi üzerine yoğunlaşıyor. Oysaki İzmir’de 17 tane hiç kırılmamış fay var. Biz İzmir ile ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Nereler sağlam zemin, nereler sıvılasmış zemin biliyoruz. İş uygulamaya kaldı. İzmir’i depreme hazır hale getirmeye kaldı. Denizde de faylarımız var. Tarihtede tsunamiler yaşanmış. Şu an bilim insanları bunun ile ilgili de çalışmalarını sürdürüyor. Denizde nerede bir fay kırılırsa, nerede tsunami oluşabilir konusunda çalışmalar sürüyor. 2018 yılında İzmir’in afet riskini azaltma eylem planı hazırlandı. Bende o çalışmada yer aldım. Afet riski deprem, yangın, heyelan gibi masalar kurularak akedemik çalışma yapıldı. 227 tane eylem belirlendi. Eğer İzmir bu 227 eylemi gerçekleştirse 2030’a kadar o zaman afetlere karşı dirençli bir il olacak. Şu an biz İzmir olarak afetlere karşı dirençli değiliz” dedi
Seferihisar’da meydana gelen tsunami sonrası yaptığı araştırma ve yayınladığı makalelerle adından çokça söz ettiren Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç Dr Ergin Ulutaş ise sunumunda zeminin önemine dikkat çekti. “Her zemine ev yapabilirsiniz ama sıvılasmış zemine özel tekniklerle çok sağlam binalar yapmanız gerekir. Bu büyük maliyet gerektirir. Ama sağlam zemine ev yaparsanız hem depreme dayanıklıdır, hemde maliyet uygundur. Biz bu yüzden Jeofizikciler olarak yerin MR’ını çekiyor, binaların sıvılasmış zeminlere değil, sağlam zeminlere yapılmasını öneriyoruz” dedi.
DEÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Alp Ergör ise 6 Şubat depreminde yaşadıklarını anlattı. “İnsanların sağlık ile ilgili sorunları deprem olduğunda bitmiyor. Depremden zarar görmezseniz bile şeker hastası olabilirsiniz, tansiyon hastası olabilirsiniz. Bu yüzden deprem sonrası sağlık hizmeti acilen hazır olmak zorunda. Biz 6 Şubat’ta Hatay’a gönüllü doktorlar olarak gittiğimizde bu konuda çok yetersiz olduğumuzu gördük. Hastaneler yıkılmıştı. Bir sahra hastanesi yapmak bu kadar zor olmamalıydı. Bulduğumuz bir yıkım olmamış hastanede doğum yaptırdık. Apandis ameliyatı yaptık. Hijyen sıfırdı. Biz afetlerde kriz yönetimi konusunda 1999’da nasıl hazır değilsek, 24 yıl sonra Kahramanmaraş depreminde de hazır değildik. Bu konuda acilen gelişmemiz, hazır hale gelmemiz gerekiyor.” dedi.
Çok sayıda Sivil Toplum Kuruluşları ve halkın ilgi gösterdiği panele Seferihisar İlçe Emniyet Müdürü Tahsin Kılıç, Seferihisar İlçe Jandarma Komutanı Abdulkadir Şimşek Seferihisar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Volkan Gürkaş, Belediye Meclis üyeleri Nevraz Zeliha Sığın ve Fuat Gümüş, Camikebir Mahallesi Muhtarı Ayşegül Parlak, Tepecik Mahallesi Muhtarı Azat Aktaş da katıldı.
Katılımcı hocalar panelin ikinci bölümünde halkın merak ettiği soruları cevapladı. Panel sonunda Seferihisar Belediyesi tarafından katkılarından dolayı DEÜ Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof.Dr Hasan Sözbilir, Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç Dr Ergin Ulutaş, DEÜTP Halk Sağlığı ABD Öğretim Üyesi Prof.Dr.Alp Ergör’e teşekkür edilerek çiçek ve Seferihisar’a özgü hediyeler verildi