Doğaları gereği koşup oyunlar oynamaları, hareket etmeleri gerekirken çocuklar, aniden evekapanmak zorunda kaldılar. Arkadaşlarından, öğretmenlerinden ayrıldılar. Bunun sonucunda
çocukların sosyal ve bilişsel becerilerinin (Öğrenme, problem çözme, eleştirel düşünme,yaratıcılık, dikkat, görsel uzaysal algı, planlama, iletişim …) normal gelişimi bir engellekarşılaştı.
Aileler çocuklarınının sosyal ve bilişsel becerilerini ev ortamında desteklemeye devam etmelilerdir. Ama nasıl?
Öncelikle çocukların varsa endişe düzeylerini azaltmalıyız. Bunun en kolay yolu aslında anne baba olarak kendi endişe seviyenizi düşürmektir. Çünkü çocuklar ebeveynlerinin hislerine duyarlıdır. Diğer bir yol ise çocukla konuşmak ve onunun duygularını ifade etmesine izin vermektir. Çocuğun kendini ifade etmesi hem duygularını açığa çıkarıp onunla baş etmesine hem de iletişim kurduğu için sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olur.
Sosyal-bilişsel becerileri geliştirmenin en doğal yolu ise oyundur. Çocuklar oyun aracılığıyla sosyalleşir ve problem çözme, dikkat, planlama … gibi becerileri geliştirir. Aileler “çocuk merkezli oyun” yöntemiyle çocuklarının oyunlarına katılabilir. Bu yöntemde oyunun kurucusu ve yöneticisi çocuktur, aile çocuğa müdahale etmeden çocuğun yönlendirmesiyle oyuna katılır. Bu yolla sosyal, duygusal ve bilişsel beceriler gelişir.
Çocuğun günlük ev işlerine dahil olması ve bu işleri bir görev olarak değilde bir oyun olarakgörmesi çocuğun sıkılmasını önler ve aile bireyleyle iletişiminin artmasına, yardımlaşma duygusunun gelişmesine destek olur.
Özellikle bilişsel becerileri (problem çözme, planlama, dikkat, konsantrasyon gibi)
desteklemek için kutu oyunlarından, akıl/zeka oyunlarından ve etkinliklerinden
faydalanılabilir. Kısa bir internet araştırmasıyla bu oyunlara ve etkinliklere ulaşabilirsiniz.
Bedensel enerji atımını sağlamak da bu süreçte yapılması gerekenler arasında. Sevgili aileler ev biraz dağılmak zorunda. ev içerisinde bir parkur oluşturarak, jimnastik hareketleri yaparak geçireceğiniz 15-30 dakika hem çocuğun bedensel aktivite ihtiyacını karşılar hem de günün geri kalanının daha sakin geçmesini sağlayabilir.
Tüm bunları yaparken önemli olan bunların gün içine dağılması, bir plan dahilinde
mümkünse her gün aynı saatlerde yapılmasıdır. Böylece çocuğun günlük bir rutin oluşturmasına ve alışkanlıklar kazanması desteklenir.
Günlük rutin içerisinde çocuğun serbest kalıp kendi oyunu kendi oynaması, kendi can
sıkıntısını giderme yolları bulması diğer bir önemli konudur. Bu anlarda çocukların yaratıcılıkve problem çözme becerileri gelişir.
TV-telefon-tablet kullanımı 5 yaş öncesinde hiç olmamalı, 5-8 yaş aralığında günde en fazla 20 dakika, 8+ ile en fazla 30 dakika civarında olmalıdır.
Sağlıklı günler.
Sorularınız için sosyal medya hesaplarımdan veya ayseyildiz.hayta@gmail.com mail
adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Psikolog A. Yıldız HAYTA