Hiç düşünüyor muyuz hayatımıza giren insanları? Bize çok şey öğreten, anlam katan, değer katan insanları; bizden bir şeyler alıp götüren, bizi kötü hissettiren insancıkları.
Genel olarak, kötü bir davranışla karşılaştığımızda bunun karakterle ilgili olduğunu düşünürüz. Bir insanın bize karşı yapmış olduğu yanlış bir davranış karşısında kötü insan damgasını vurmayız hemen. O kişinin kötü olması için sadece bize kötü hissettirmesi değil kötülük yapması gerek. Art niyetini görmemiz gerek. Bazı kötü insanlar çoğu zaman kendilerini iyi gizlerler. Yalan söylemek için yaratılmışlardır. Bu davranış doğuştan mıdır sonradan mı oluşmuştur düşünmemek elde değildir.
İyilik kötülük mücadelesinin insanlık tarihi ile başladığını düşünecek olursak enkazlar ve harikalar yaratan çok hikayeler saklanmıştır karanlıklara. Hayatı, kendimize ve başkalarına kahrederek enkazlar yaratabiliriz ya da hayatı, kendimize ve çevremize sevgi katarak harikalar yaratabiliriz.
Sevgi… İyilik… En kolayı, en güzeli… Birçok insanın tercih etmediği ya da edemediği. Başaramadığı, başarmayı bilemediği. Ben bu insanlardan hiç korkmam biliyor musunuz? Başaramayan insanlardan yani. İçlerinde mutlaka çıkmayı bekleyen bir güzellik bulundururlar. Yeter ki doğru zamanda doğru insanlarla buluşsunlar. Zor görünüyor ama asla imkansız değil.
Başka hayatlara dokunmak, ışık olmak, anlam katmak. Başka bir insanın yüzünde gülümsemeye sebep olmak ne asil bir duygudur. İhtiyacı olan birine yardımda bulunmak kadar insanı rahatlatan bir ilaç yok dünyada.
Kötülük… Art niyet… Böyle insanlar maalesef hayatımız boyunca bizlerle yaşamakta ve hayatımıza eşlik etmekteler. Kötülüklerin arkasında mutlaka ucuz bir insan vardır. Ucuz insan… Toplumda değeri bulunmayan, yalanlarıyla kendini ön plana çıkarmaya çalışarak, bu yolda en yakınlarını bile hiçe sayarak harcayabilen insanlar. Psikolojileri bozuktur ve aslında korkaktırlar ve cahil cesaretine sahiptirler. Gurur ve kibir itici bir şekilde karşımıza çıkar. Hele bir de makam sahibi iseler yandık. En kötüsü de basitliklerinin farkında değillerdir. Verdikleri sözleri yerine getirmezler, iftira atarak rahatlarlar, insanların zayıf yönlerinden hatta bel altından vurarak çıkar sağlamaya çalışırlar, ahlaki bir pusulaları yoktur, bile bile etik olmayan davranışı seçmek onların vazgeçilmezidir, doğru yolu görmekten nefret ederler, başkalarının başına gelen talihsiz olaylardan haz duyarlar, hiçbir pişmanlık yaşamazlar, hep suçlarlar, hep haklı olmayı adet edinirler.
Bu tür aşağılık aslında mahlukatlar diyebileceğimiz insancıklar ne yazık ki her zaman karşımıza çıkabilirler. Bu mahlukların mutlaka yaptıkları kötülüklerin karşılığını göreceğine inancım tam.
Güzel insanlar biriktirdiğimiz, bizi neşelendiren, huzur veren, mutlu eden, vefalı insanlarla hayata devam etmek dileğimle sevgiler…
Esen kalın…
26.05.2021
Esin ESEN