SEN MİYDİN
SAHİLLLERİMİ ÇALAN…
Doğduğun yere faydalı olmak konusunda herkesin yapmak istedikleri, söylemek istekleri, doğduğu yer ile ilgili hayalleri vardır. Benim de söylemek istediklerim oldu, olmaya devam ediyor ve olacakta.
Son zamanlarda Seferihisar’ın “son plajı “, “son cenneti”, “son doğal güzelliği” , “son yaşanabilecek yeri” olan Akarca bölgesiyle ilgili geliştirilen birkaç proje gündeme gelmekte. Bu projelerden öncelikle bir Seferihisar genci olarak, daha sonra ise bir doğa dostu olarak utanç duyuyorum.
Gönül isterdi ki, bu projelerin Seferihisar’a faydaları konuşulurken aynı zamanda zararları ve olası bir geri dönüşün olamama ihtimali de konuşulması gerekmektedir.
Bunun örneğini “Dipsiz Göl”de gördük. Görüyorum ki aynı zihniyet bu projelerin içinde de var.
Görüyorum ki, yapılması planlanan ‘’Balıkçı Barınağının’’ zararları araştırılmamış veya araştırılmışsa bile orada bulunan deniz yaşamına zararları hakkında ki bilgiler pek önemli bulunmamış.
Son dönemlerde denizlerimizin kirliliği konusunda sayısız yazılar bulunmakta. Denizlerimizde ki ürün çeşitliliğinin değişikliği, azalması hatta yok olması durumunun kendi doğduğum şehirde yaşanacak olmasından ciddi rahatsızlık duymaktayım.
Bizden önceki nesil geleceğimizi düşünmediyse, bizim de aynısını yapmamıza gerek yok. Önce bulunduğumuz yeri güzelleştirelim daha sonra dünya zaten güzelleşecektir.
Diğer bir “katliam” ise pardon “proje” ki olağanüstü, muazzam, muhteşem, mükemmel bir adımdır. Seferihisar’ı belki 100 yıl ileri atacak, belki de bizi tek başımıza Avrupa Birliğine alacakları projedir.(?!)
Akarca’da bulunan arıtma tesisinden çıkarılan “arıtılmış suyun” denize boşaltılması projesidir. İster 500 ister 1500 isterse 10500 metre uzağa boşaltın, bu bir şey değiştirmez sonuç olarak burada bulunan hem deniz yaşamı hem de kara yaşamı ciddi şekilde etkilenecek. Bu etkininde geri dönüşü olmayacak olamazda.
Proje ortaya atılırken bizim atık su problemimiz var ne yapmamız gerekiyor, ne yapalım dendiği zaman “denize dökelim hiçbir sorun çıkarmaz düşüncesi” akla nasıl yatabilir anlayamıyorum.
Burada bulunan canlı popülasyonu ki “bu popülasyonun içinde insan da var” hiç düşünülmedi mi? Zararları hiç araştırılmadı mı?
Bu gibi projelerin örnekleri varsa bunların sonuçlarına hiç bakılmadı mı? Bakıldıysa bile bu projelere ‘’karşı’’ yapılan örnek projeler yok mu?
Bu atık suyu geri dönüştürmeyi bize faydalı olabilecek şekilde kullanmanın yolları araştırılmadı mı? Eğer zaten böyle bir geri dönüşüm sistemi yoksa biz yapalım, biz doğamızı güzelleştirelim, biz örnek olalım, biz öncü olalım.
Zaten bu cumhuriyeti kuranlar bize dünyaya örnek olmayı dünya da öncü olmayı göstermediler mi?
Öncelikle İlçemiz Seferihisar’a, sonra da tüm dünyaya daha güzel günler gelmesi dileklerimle Yeni Yılınızı kutlarım.
Esen Kalın
Long time supporter, and thought I’d drop a comment.
Your wordpress site is very sleek – hope you don’t mind me asking
what theme you’re using? (and don’t mind if I steal it? :P)
I just launched my site –also built in wordpress like yours– but the theme
slows (!) the site down quite a bit.
In case you have a minute, you can find it by searching for “royal cbd” on Google (would appreciate any
feedback) – it’s still in the works.
Keep up the good work– and hope you all take care of yourself during the coronavirus scare!
thank you justin. Glad you like it. Name of theme is MADD Magazine. I can help you with development if you want.
healthy days