Seferihisar siyasetinde hareketli günler yaşanıyor. Ak Parti İlçe Başkanının kongrede yaptığı konuşmanın üzerine CHP İlçe Başkanı Senem Solak bir açıklama yapmıştı.
Chp İlçe Baskanı Senem Gürer Solak’a Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Aydın’ dan yanıt geldi. Aydın kamuoyuna bir açıklama yaparak şöyle dedi
Değerli Seferihisarlılar;
İlçe kongremizde Seferihisar Belediye Başkanı Sn İsmail Yetişkin’e sorunlarımızı “ortak akılla çözebileceğimiz bir platform oluşturalım” çağrıma CHP Seferihisar İlçe Başkanı Sn Senem Gürer Solak’ın basın açıklaması ile verdiği cevabı bende sizler gibi okudum. Çarpıtmalar, ucuz algı yönetimi ve bilindik ezberler üzerinden, ilkokul münazarası seviyesinde yapılan açıklama “Seferihisar Türkiye’nin en talihli ilçesidir” gibi akıl sınırlarını zorlayan şekli ile de siyasi değil, mizahi bir içerikle sunulmuştur. “Seferihisar İzmir’in en talihsiz ilçesidir” diyerek geçmiş iki dönemde yapılan ve halen devam eden yanlış yönetim anlayışını dile getirdim. Sayın başkana benim konuşmamdaki ana başlıkları bir kez daha dile getirmek isterim; -Belediye personelimizin aylardır biriken maaşlarını ne zaman ve nasıl ödemeyi planlıyorsunuz? -2009-2019 yılları arasında “haraç mezat” satılan, şu anki piyasa değeri 1 milyar TL olan satışlardan elde edilen kaynakları nerelere kullandınız? -Borcumuz her sene 30 trilyon artarak devam ediyor, bunun için ne gibi tedbirler aldınız? -Şu an 130.9 trilyon olan belediye borcu, böyle devam ederse 2024’e kadar 240 trilyona ulaşacak! Ben Seferihisar gerçeklerini anlatıyorum, siz CittaSlow diyorsunuz. Ben Seferihisar’ın sıkıntılarından bahsediyorum, siz Tunç Soyer “başka bir tarım mümkün” dedi diyorsunuz? Ben size belediye işçilerinin maaşları ne zaman ödenecek? Borcumuzu nasıl kapatmayı düşünüyorsunuz? diyorum, siz Can Yücel Tohum Takas Şenlikleri’nden bahsediyorsunuz. Seferihisar’ı ortak akıl ile yönetelim dedim, “Biz zaten Seferihisar’ı ortak akıl ile yönetiyoruz” diyerek planladığınız Seferihisar hedefiniz bu mu? Buysa eğer bu aklı nereden aldınız? Eğer ilçe olarak içinde bulunduğumuz sorunların çözümlerinin aciliyeti, Seferihisar Belediyesi’nin ekonomisinin vehâmeti, bununla birlikte halkımızın “LAF DEĞİL İCRAAT” beklentisi olmasaydı tek tek kendilerine cevap vermek isterdim. Ancak ucuz polemiklere ve sığ tartışmaları sürdürecek bir zamanda ve konumda değiliz. Biz Seferihisar’da “değişim” derken, kaliteyi artıracağız derken, sadece hizmette değil siyasetin yapılış tarzında da bir değişim ve dönüşüm vadettik. Ucuz tartışmalar halkımızın hizmet beklentisini karşılayacaksa tartışmayı sürdürelim. Basit polemikler belediye personelimizin maaşlarını düzenli olarak almasına ve birikmiş alacaklarının ödenmesine katkı sunacaksa bunu yapalım. Kişisel atışmalar borcumuzun azalmasına ve kaynak bulmamıza hizmet edecek çocuklarımıza güzel bir gelecek sağlayacaksa yapalım. Ancak zaman kaybından öteye geçmeyecek bu gündem değiştirme manevralarını bir an önce kenara bırakmanızı tavsiye ederim. Bizi bu tuzağa düşüremezsiniz. CHP’li yöneticiler bir an önce, Seferihisar Belediyesi’nin halkımıza hizmet sunacak ve kasasında proje üretecek 1 lirası dahi bulunmadığı gerçeğinden hareketle, bu şekilde hayal dünyasına dalarak tutarsız ve plansız bir yönetim modeli ile çok daha büyük sorunlarla karşılaşılacağı ihtimali ile bir an önce yüzleşmeliler. Seferihisar’a pembe gözlüklerle bakarak ilçemizin sıkıntılarını öteleyen ve hatta görmezden gelen bir bakış açısı üretmeyi bir kenara bırakmalıdırlar. Bu vesileyle kendilerini daha ciddi olmaya, içinde bulunduğumuz koşul ve şartlara uygun şekilde öncelikli sorunlara acilen eğilme çağrısında bulunuyoruz. CHP’li yöneticilerin içinde bulunduğu durumu da bir yönüyle anlayışla karşılamaya çalışıyoruz. Seçim zamanı yaratılan beklentinin karşılanamadığının, amiyane tabirle “Büyükşehir Seferihisar’a hizmet yağdıracak” şeklinde yapılan algı siyasetinin karşılık bulmadığının, her ay maaş aksaklıkları nedeniyle üzerlerinde olan baskının ve Seferihisar kamuoyunun genel hizmet beklentisi noktasında eleştirilerinin yarattığı tahribatın farkındayız. Ancak dernek yöneticilerimizle, sivil toplum örgütlerimize, siyasi parti temsilcilerimizle halkımızla, gençlerimizle bir araya gelelim ve geleceği planlayalım çağrımızı “SAMİMİYETSİZ” olarak yorumlasanız da ben bu çağrıyı bu ilçenin geleceği için bir kez daha yapmak zorundayım. Seferihisar bizim her şeyimiz! Acilen bir araya gelmek zorundayız. Bu ilçenin halkına ve potansiyeline güvenin. El ele verir bu sorunların üstesinden geliriz. Bu ilçenin geleceğini konuşalım ve bir müddet siyaseti bir kenara bırakalım. Seferihisar’ın bu yönetim modeliyle bir adım daha ilerleme şansı yok. Lütfen bir takım ideolojik ve siyasi saplantıları bir kenara bırakın ve bu ilçenin geleceğine yazık etmeyin! Sözlerime son verirken bilinmesini isterim ki sabırlı, anlayışlı ve yapıcı tavrımız Seferihisar’ın geleceği, genç nesillere doğru rol model olabilmek ve onlara yaşanabilir bir Seferihisar bırakabilmek içindir. Bu yaklaşımımızı suistimal edebileceğini düşünenler bilmelilerdir ki; Bulundukları makam ve mevkileri Seferihisar ve Seferihisarlılar’ın menfaati için değil, kendilerini oraya atayan kişi ve kişilerin menfaatine ve çıkarlarına göre kullananlarla her platformda güçlü ve keskin şekilde mücadele vermeye hazırız. Bu noktada en büyük kuvveti ise ilçe halkımızın bizlere verdiği destekten alıyoruz. Biz gerçekleri konuşmaya devam edeceğiz. Sizler de böylesi oyunların peşinden koşmak yerine, sorumluluklarınızı yerine getirip, kan ağlayan personelimizin maaşlarını yatırın, hizmet bekleyen vatandaşlarımızın dertlerine çare bulun. Seferihisar’ın selameti için, başta Sn. İsmail Yetişkin olmak üzere, siyasetin tüm kurum ve aktörlerini bu sorumsuzluğa karşı tavır almaya davet ediyorum. Seferihisar halkının bilgisine ve vicdanına güvenerek siyaset yapmaya devam edeceğiz.
Allah yar ve yardımcımız olsun… Saygılarımla