Seferihisar Cumhuriyet Meydanı, kamu emekçileri ve sendika temsilcilerinin katıldığı bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Üretimden gelen gücümüzü kullanarak işi bırakıyoruz” başlıklı açıklama, Askeri İş Yerlerinde Görevli Kamu Çalışanları Sendikası (ASİM-SEN), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (HÜR-SEN), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (BİRLEŞİK KAMU-İŞ) gibi sendikalar ile CHP Seferihisar İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar ve yönetim kurulu üyeleri, CHP Belediye Meclis üyeleri, Tüm Emekliler Sendikası, Eğitim-İş, Eğitim-Sen ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yapıldı.
Yapılan ortak basın açıklamasını Eğitim-İş temsilciliğinden Diler Atmaz ve Eğitim- Sen temsilciliğinden Sakine Nozoğlu okudu. Basın açıklamasında, siyasi iktidarın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) aracılığıyla kamu emekçilerinin haklarını gasp ettiği ve enflasyon farklarını maaşlara yansıtmadığı ifade edildi. Kamu emekçileri büyük bir ekonomik kriz içinde bırakılırken, Türkiye’nin eğitim, sağlık, yerel yönetimler ve sosyal hizmetler gibi hayati sektörlerde hizmet veren bu emekçilerin önemine dikkat çekildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Yıllardır emeğimizin karşılığını alamıyor, her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Vergide adaletin sağlandığı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı ve insanca bir yaşam sürebildiğimiz, grevli toplu sözleşme hakkımızın tanındığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz. Maaşlar markette eriyor, kiralar maaşları yutuyor. Enflasyon farkı zam değildir, gerçek maaş artışı enflasyon oranlarına uygun olarak yapılmalıdır. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş zammı, yandaş konfederasyonlar ve TÜİK’in manipüle edilmiş verileri yerine, halkın gerçek ekonomik durumuna göre belirlenmelidir.”
Basın açıklamasında ayrıca, TÜİK’in açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranının, günlük hayatta yaşanan enflasyonla örtüşmediği vurgulandı. Gıda ve temel ihtiyaç maddelerindeki dramatik fiyat artışları karşısında kamu emekçilerinin alım gücünün hızla eridiği ifade edildi. Yoksulluk sınırının her geçen gün arttığı, ancak kamu emekçilerinin maaşlarının buna orantılı olarak artmadığı belirtildi.
Açıklamanın devamında, kamu emekçilerinin talepleri sıralandı:
- Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz.
- Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir ücret ve adil gelir dağılımı istiyoruz.
- En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını talep ediyoruz.
- Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz.
- Kamuda liyakat esaslı kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmasını istiyoruz.
- Kamu kaynaklarının halk için kullanılmasını, müşteri garantili projelere harcanmamasını talep ediyoruz.
- Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını ve insanca yaşanabilir bir emeklilik istiyoruz.
- Asgari ücretin açlık sınırının üzerinde olmasını talep ediyoruz.
- Kira yardımının güncel ekonomik koşullara göre yeniden düzenlenmesini istiyoruz.
- İş yerlerinde ücretsiz kreş imkânı sağlanmasını istiyoruz.
Bu talepler doğrultusunda, tüm kamu emekçilerine ve sendikalara ortak mücadeleye katılma çağrısı yapıldı. 13 Ocak Pazartesi günü yapılacak iş bırakma eyleminin yalnızca bir uyarı niteliğinde olduğu ve hak mücadelesinin büyütülerek devam edileceği belirtildi. Kamu emekçileri, bu dayanışma eylemi ile ekonomik krizle boğuşan halkın yanında olduklarını ve hakları için mücadele etmeye kararlı olduklarını duyurdu.