Seferihisar’da 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda İstiklal Marşı’nın düzenleyeci grup tarafından okunmasına tepkiler büyüyor
Zafer Partisi İlçe Başkanı Mustafa Aydın, ardından Ak Parti İlçe Başkanı Serdar Kısaağa’nın tepki açıklaması ardından bugün de Cumhuriyet Halk Partisi Cumhuriyet meydanında basın açıklaması düzenledi.
Hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nın okunması ardından CHP İlçe Başkanı Rahmi Tezel Çınar basın açıklamasını okudu.
“Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi
“Dün TBMM başkanvekili merhum Sırrı Süreyya Önder’i son yolculuğuna uğurladık. Buradan Chp Seferihisar ilçe örgütü adına tüm sevenlerine başsağlığı dileklerimizi ifade etmek istiyorum. Ancak bu matem gününde, anma etkinliğine katılım sağlayan Syn. Genel Başkanımız Özgür Özel’e kalleşçe bir fiziksel saldırı gerçekleştirilmiştir. Devlet protokolü sıralamasında 5. Sıradaki ana muhalefet partisinin genel başkanına yapılan bu şiddet eyleminin münferit bir olay gibi basitleştirilmesi kabul edilemez. Liderimize yapılan saldırı hak arayışımızı sindiremeyen baskıcı zihniyetin nefret söyleminin yansıması olarak tarihe geçecektir. Ama korkutamazlar, sindiremezler, susturamayacaklar. İktidarın memleketin gündemini meşgul eden yanlış politikalarını ve sonuçlarını kabullenmektense üstünü örtme siyaseti gütmesi, her geçen gün daha zor günlerin tamtamlarını çalıyor. Genel başkanımızın belirttiği gibi; bizi ulusumuzun, yol arkadaşlarımızın hakkını hukukunu savunmaktan alıkoyamayacaklar. Zindanlara atılmış başkanlarımızın hakkını özgürlüğünü geri alana kadar bu mücadele sürecek. CHP Seferihisar olarak liderimiz, genel başkanımız Özgür Özel’e geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha buradan iletiyoruz. Saldırgan zihinleri ve bu demokrasi düşmanı iklimi besleyenleri esefle kınıyoruz.
Sevgili Seferihisarlı Hemşehrilerimiz, Bilindiği üzere Geçtiğimiz gün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü geride bıraktık. Kutlama etkinliklerinde şahit olduğumuz rahatsız edici durum üzerine bu açıklamayı sizlerle paylaşmak hasıl olmuştur. İşçi bayramımız tüm yurtta olduğu gibi ilçemizde de işçi ve emekçilerimizi temsil eden tüm paydaşların ve özellikle sendikalarımızın ev sahipliğinde gerçekleştirilen milli bir bayramdır. Biz de emeğe sahip çıkan üreteni önceleyen Cumhuriyet Halk Partisi olarak emekçi dostlarımızla meydanlardaydık. Coşku ile geçen kortejimizle Cumhuriyet meydanında yerimizi aldıktan sonra etkinliğin başlamasına istinaden anlamlandıramadığımız bir program akışı ile karşı karşıya kaldık. Ulusumuzun nişanesi bağımsızlığımızın sembolü İstiklal Marşımız okunmadan konuşmaların başlaması üzerine ilçe başkanı olarak etkinliğin sorumlusu arkadaşlardan durumun düzeltilmesini ve istiklal marşımızın okunmasını talep ettim. Aldığımız cevap 1 Mayıs’ın uluslararası bir etkinlik olduğu ve istiklal marşının okunmayacağı yönündeydi. O ana kadar program akışından kaynaklı bir ihmal gibi gördüğümüz bu hususa dair tüm taleplerimiz “tertip komitesi” diye adlandırılmış bir grup tarafından reddedildi. Sözlü polemiklere mahal vermeme ve etkinliğin asıl sahibi olan emekçi kardeşlerimizi zor durumda bırakmama adına protesto hakkımızı kullanıp örgüt olarak alanı terk ettik. Bilinmelidir ki 1 Mayıs işçi ve dayanışma bayramı; Adı üstünde bir toplumsal dayanışma günüdür. Buna uluslararası bir etkinlik olarak baktığını iddia eden söylemler emek kutsalını zedeleyen kifayetsiz ve ayrıştırıcı söylemlerdir. İstiklal marşımız bu milletin bağımsızlığının yegâne haykırışıdır. Toplumsal etkinliklerde içimizi ısıtan, başımızı onurla kaldırdığımız ve Türk bayrağı ile buluşturduğumuz millet türküsüdür. En önemlisi de İstiklal marşımız Atamızın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ulusa emanetidir. 1 mayıs günü, siyasetin de üstüne koyduğumuz bu milli değerimizden bizi yoksun bırakanları esefle kınadığımı ifade etmek istiyorum. Katkı sunmaya geldiğimiz, alın terini emeği yüceltmek için dayanışma sunma adına katılım sağladığımız bu etkinlikte, vicdanlarımız yaralayan bu müşkül durumun sorumlularından da bir vatandaş olarak özür beklediğimizi de belirtmek isterim. Bu talihsiz durumun toplumsal hak arama mücadelesi veren Değerli Sendikalarımıza ve yöneticilerine mal edilemeyeceğinin de altını çizmek isterim. Onlar bu ülkenin örgütlü ve demokratik mücadele çatısı olmaya devam edecekler. İşçimize, emekçimize güç vermeye; hakkını aramaya gönül vermiş Sendikalarımız bu talihsizliğin mağduru olmuşlardır. Günün anlam ve önemine istinaden meydan da yer alan tüm sivil toplum kuruluşlarımız da pek çok platformda bu konu ile ilgili rahatsızlıklarını dile getirmişlerdir. Birlik beraberliğe bu kadar ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, özellikle iktidarın bu memleketi baskılarla karanlığa sürüklediği, emek sömürüsü, geçim derdi kasvet gibi çökmüşken milletimin manevi değerlerinin rencide edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Dün olduğu gibi bugün de gerek sendikalarımız gerekse tüm sivil toplum kuruluşlarımızla bu yurdu aydınlığa taşıma adına omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs’ı kutlu olsun.
1 Mayısların neferleri, devrim şehitlerimiz Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın ölüm yıldönümüne saatler Kaldı. 1972 yılında o gün infazını gerçekleştiren faşizan eller, bugün de emarelerini gördüğümüz hukuksuzluklarla onları hayattan kopardılar. Tam bağımsız Türkiye hayalini devrimleştiren üç fidanın aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum . Yaktıkları meşale yolumuzu aydınlatmaya devam edecek.
Hepinizi saygıyla selamlarım”